KİMİNE GÖRE BAŞARI, KİMİNE GÖRE BAŞARILI -1-

KİMİNE GÖRE BAŞARI, KİMİNE GÖRE BAŞARILI -1-

Başarıdan bahsetmek istiyorum. İnsana kazandırdığı özgüvenden,hırsı iyi kullanınca gelebildiğin noktanın zirve olduğunu görmenin anlamını yazacağım. Yazılmış bir çok hikaye, çizilmiş çok sayıda resim var bu yolda. Kazanıp kazanmayacağını anlamak için önce denemelisin derler ya, işte o yolda hala düşünenlere olacak cümlelerim. 

Hayatta ne zaman azimle zorlamak, nerede yeni bir yol aramak gerekir ? Başarı yolcusunun en büyük ikilemlerinden biri budur. İnsanın bir hedefi varsa, önünde engeller de olur. Mümin Sekban’ın bir paylaşımından alıntı bu cümlelelerim. Rağmenlere ‘Rağmen’ elde edilebilecek başarıyı anlatacak bir yazının giriş bölümü için oldukça iyi geldi bana…

Engelli bireylerin yaşam standartları her sporu ya da her alanı değerlendirmeye, denemeye müsait değildir. Yapabileceklerimiz sınırlıdır. Bu eksiklik değil hatta bir avantajdır bana göre. Düşünsenize seçenek o kadar çok ki hepsini denemye ne vakit kalır ne de güç. O nedenle sürekli farklı şeyler deneyip “maymun iştahlı” görünmek bir çözüm değil. Sürekli “aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek” zaten akıl karı da değil. Nerede neyi arayacağını ve ne yapacağını bilmek hem zaman hem de motivasyon kazandırır insana.

Sosyal medyada gezinirken daha önce başarılarını ve hikayesini okuduğum ABD’li Paralimpik kayakçı Stephanie Jallen ‘in, 2014 Sochi Kış Oyunları’nda elde ettiği bronz madalyanın görüntülerine denk geldim.

Vazgeçmek için çok nedenin olduğunu mu düşünüyorsun ?

Size biraz Stephanie Jallen’in hikayesinden bahsedeyim. Jallen, dünyaya sendromlu olarak geldi. Adı İktiyozisli Konjenital Hemidisplazi . Yani uzuv farklılıklarıyla doğdu. Sporcunun sendromuna bağlı olarak sol bacağı ampute edildi. Sol koluda yine sendromuna bağlı olarak az gelişmişti. Çocukluğudan beri tek bacağı üzerinde zıplamayı çok seviyordu. Protez’ini ya da koltuk deyneğini sadece dengede durmak için kullanmayı seçen bir isim Jallen. Hatta kendisiyle yapılan bir röportajında uzuvlarının normale dönmesini istemeyeceğini çünkü bunun onu "sıkıcı" yapacağını söyleyecek kadar...
Arkadaşları arasında iki deyneğiyle ampute futbol oynamayı çok seven bir kız çocukluğu yaşamış. Tabi sadece kendisi gibi olanlarla değil sıradan arkadaşlarıyla daha çekişmeli maçlara maçlara çıkmış. Hep eğlenceli işlere yormuş kafayı. Lakabı ‘ Hopper’ yani huni 😊 . 
Umutsuzluğun varsa, vazgeçmek için çok sebebin olduğunu düşünüyorsan, bu yazdıklarımı daha dikkatli oku. Ben senin için yazdım ve bu yazımda ondan Hopper olarak bahsedeceğim. 
Ayhan Aktaş
Köşe Yazarı
Latest posts by Ayhan Aktaş (see all)

Ayhan Aktaş

TSB Sporcu Radyo Programcısı Gazeteci Spiker Yazar

Bunları da sevebilirsiniz