KİMİNE GÖRE BAŞARI, KİMİNE GÖRE BAŞARILI -2-

KİMİNE GÖRE BAŞARI, KİMİNE GÖRE BAŞARILI -2-

Başarıdan bahsetmek istiyorum. İnsana kazandırdığı özgüvenden,hırsı iyi kullanınca gelebildiğin noktanın zirve olduğunu görmenin anlamını yazacağım. Yazılmış bir çok hikaye, çizilmiş çok sayıda resim var bu yolda. Kazanıp kazanmayacağını anlamak için önce denemelisin derler ya, işte o yolda hala düşünenlere olacak cümlelerim. 

Hayatta ne zaman azimle zorlamak, nerede yeni bir yol aramak gerekir ? Başarı yolcusunun en büyük ikilemlerinden biri budur. İnsanın bir hedefi varsa, önünde engeller de olur. Mümin Sekban’ın bir paylaşımından alıntı bu cümlelelerim. Rağmenlere ‘Rağmen’ elde edilebilecek başarıyı anlatacak bir yazının giriş bölümü için oldukça iyi geldi bana…

Engelli bireylerin yaşam standartları her sporu ya da her alanı değerlendirmeye, denemeye müsait değildir. Yapabileceklerimiz sınırlıdır. Bu eksiklik değil hatta bir avantajdır bana göre. Düşünsenize seçenek o kadar çok ki hepsini denemeye ne vakit kalır ne de güç. O nedenle sürekli farklı şeyler deneyip “maymun iştahlı” görünmek bir çözüm değil. Sürekli “aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek” zaten akıl karı da değil. Nerede neyi arayacağını ve ne yapacağını bilmek hem zaman hem de motivasyon kazandırır insana.

Sosyal medyada gezinirken daha önce başarılarını ve hikayesini okuduğum ABD’li Paralimpik kayakçı Stephanie Jallen ‘in, 2014 Sochi Kış Oyunları’nda elde ettiği bronz madalyanın görüntülerine denk geldim.

Hopper neleri kazandığının farkında. 
1996 doğumlu olan Hopper, 2006 yılında rehabilitasyon merkezinin kayak kliniğinde ilk kez bu sporla tanıştı. Uluslararası ilk yarışını 2011’de yaptı ve birinci oldu. Ardından ABD’de slalom şampiyonu oldu. Hopper iinde karşı koyulamaz yaşama sevinciyle, neleri kazanabileceğinin farkına varmıştı artık. Ama herşey insanlar için. Yaşadığımız bazı durumlar, yaşayabileceğimiz en kötü olandır diye teselli buluruz. Bazen bunun doğru olmadığını gösteren durumlar yaşarız. Ampute kayak sporcumuzun başına gelen gibi...
Hopper 2012’de katıldığı bir yarışta ciddi bir kaza yaşadı. Katıldığı Süper-G yarışında yüzünde önemli yaralanmalar yaşadı. Yüzüne çok sayıda dikiş atılması gerekiyordu. Ayrıca kaval kemiğinde kırık ve diz bağlarında kopma yaşadı. Ampute bir sporcu için alınabilecek en ciddi yaraları aldı. Baş, diz ve ayak bölümlerinden yaralandı. Hopper içindeki pozitif düşünce gücünü hiç kaybetmedi. Kimisine göre zor olan yaşantısı, daha da içinden çıkılmaz hale gelmişti ancak o ümitli, azimli ve hırslıydı. Bunu tabiki tek başarına başarmadı. Ama önce kendi içinde, daha önceleri keşfettiği gücünü ayakta tuttu. 
Doğru şeyleri yapmak için yanlış zaman yoktur
Katıldığı Sochi Kış Paralimik Oyunları’nda bronz madalya kazandı. Yaşadığı ciddi yaralanmaların ardından çıktığı ilk uluslararası yarışında madalya kazanıyordu. Onun madalyayı alma videosunu izlerken, daha hikayesini incelemeden anlayabilmiştim yolculuğunu. Sevincinin ardında yatan zorlu bir yaşam süreci olduğunu. Döktüğü gözyaşları, pistlere yeniden dönebilmek için çabalarken çektiği ağrıların birikmiş tezahürüydü Hopper’ın. Emek, amaç, hırs ve inanmışlığın sabırla yoğrulmuş zaferiydi o haykırışları. Ve şunu birkez daha anlatıyordu bizlere, “Doğru şeyleri yapmak için yanlış zaman yoktur”
Başarı sadece altın madalyamıdır ?
Sadece ülkemizde değil tüm dünya sporcularında garip bir ruh hali izliyorum. Bu onlara yüklenendi belki. Ama böyle olmamalı. Dikkat ettiniz mi, şampiyonların sonunda madalya seramonileri için kürsüye çıkan sporculardan sadece altın kazanan sporcu hoplayıp zıplar ve zafere ulaştığını hareketleriyle tesciller. Tabi istisnalar hariç. Oraya katılan her sporcu zaten zorlu bir yolculuk yaşadı. Evet altın madalya, yaşadığınız süreçte çektiğiniz zorlukları, harcadığınız emeği bir duvara zımbayla saplayacağınız kıymetli bir maden. Ama en kıymetlisi sporcunun, yolculuğunda yaşadığı iyi kötü tüm yaşanmışlıklarıdır. Sabahın köründe idman salonuna gelmektir. Kondisyon kazanmak için çektiğiniz ağrılardır. Ve birçok size özel zorluklardır. 
Stephanie Jallen bunu keşfetmiş, kendisine güvenen, amacına odaklanmayı başarmış bir sporcu. En güçlü rol modellerden. Bir yerlerde kazandığı bronza ya da gümüşe üzülen birisini görürseniz ‘Hopper’i hatırlatın ya da aynaya bir bak ve yaşadıklarının kıymetini bil, demekten çekinmeyin. 
Sevgi ve ve sağlıcakla kalın.
Önce sağlık sonra başarı hep sizlerin, emek verenlerin olsun. 
Ayhan Aktaş
Köşe Yazarı
Latest posts by Ayhan Aktaş (see all)

Ayhan Aktaş

TSB Sporcu Radyo Programcısı Gazeteci Spiker Yazar

Bunları da sevebilirsiniz